Sevdalı Bir Kalinihta

Böyle değildi bu sular eskiden ah!
Ap-aktı yüzünüz gibi sizin.
Derinlerine baktığımda
Sedefler ışırdı yakamozlarında gözlerinin
Bu yeşiller ah!
Donuk değildi böyle, kirlenmemişti.
Kuş sesleri dolardı odama söylenince adınız
Bir çiçek konardı dudaklarınıza
Bin çiçek kalkardı.
Bir tutam katmerli leylak
İnceden bir demet hanımeli.
Renkli manolyalar gibiydi gülüşleriniz.
Siz gülerdiniz, bebek sırtları gülerdi
Yarışırdı yeşilleriniz…
Ah! Bu insanlar böyle değildi eskiden
Sevgi nedir, dostluk nedir bilirdi
Şarkılar söylerdi güne, geceye
Gülümserdi, gülerdi.
Şimdi
Hoyrat, kaba, duygusuz
Günaydın demeye küsülü
İyi geceler demeye dargın

Sen Suadiye gözlüm!
Tarabya dillim!
Gel beni aşk eyleme yeniden.
Çiçekleri kondurma dudaklarına
Denizden yeni çıkmış gibi soluma
Etme eyleme.
Renkli manolyalar gibi gülme!
Bir İstanbul, bir sensin beni kahreden
En çok da
Genizden söylenmiş sevdalı bir “kalinihta”